Kadındaki yumurta hücresinin laboratuvar ortamında erkekteki sperm hücresiyle döllenmesiyle embriyo elde edilmesine ve bu embriyonun yine laboratuvar ortamında anne rahmine transfer edilmesine tüp bebek tedavisi denilmektedir. Kıbrıs’ta tüp bebek tedavisi çok hızlı gelişen bir teknoloji olmasının yanı sıra bebek sahibi olamayan çiftlere sunduğu alternatif tedavi seçenekleriyle de bebek sahibi olamayan çiftlere umut olmaktadır. Kıbrıs tüp bebek tedavisinde klasik infertilite tedavi yöntemlerinin yanı sıra alternatif tedavi yöntemleri de uygulanmaktadır.
Doğal yollardan bebek sahibi olamayan çiftler tüp bebek tedavisiyle bebek sahibi olmaya karar verdikleri zaman çiftler, kendilerine uygulanacak tedavi ve işlemler ile tedavi esnasında karşılaşılabilecek sorunlar hakkında tedaviyi uygulayacak hekim tarafından bilgilendirilir. Bu bilgilendirmenin ardından çiftler, kendilerine verilen onam formunu okuduktan onay vermelidir. Kıbrıs tüp bebek merkezi tedavisinde günlük ve saatlik takip yapılmaktadır. Tüp bebek tedavisinde başarının en üst seviyeye çıkarılmasında hastanın tedavi sürecine uyumu ve ekibin çalışması çok önemlidir.
Kıbrıs Tüp Bebek Tedavisi Hazırlık Aşaması
Bebek sahibi olmak için tüp bebek tedavi merkezine başvuran çiftin öncelikle genel sağlık kontrolleri yapılarak gebeliğe engel ek sorunun olup olmadığı tespit edilmelidir. Kıbrıs tüp bebek tedavisinde hastalara uygulanan tetkikler ise şöyledir;
Erkek üç gün boyunca cinsel perhiz yaptıktan sonra semen analizi için sperm örneği vermelidir. Üroloji uzmanının gerek gördüğü takdirde hormon ve genetik analizler için kan tetkiki ile diğer tetkikler de yapılmalıdır.
Kadının adet kanamasının yani mensturasyonunun ikinci gününde, en geç üçüncü gününde hormon tahlillerinin yapılması için kan vermeli ve ultrasonografisi çekilmelidir. Doktor tavsiyesi doğrultusunda kadının hormon ve ultrasonografisi adet gününden bağımsız olarak da yapılmaktadır.
Kadının adet dönemi bittikten sonra rahim ağzından sürüntü yani smear alınmalıdır.
Hekim gerekli gördüğü takdirde kamerayla yani histeroskopi yöntemiyle rahim içerisi gözlemlenebilir veya rahim filmi (HSG) çekilebilir. Herhangi bir sosyal güvencesi olanların tüp bebek tedavisinde bu sosyal güvencesinden faydalanabilmesi için SUT güncel mevzuatında yer alan şartları taşımalıdır.
Hangi Durumlarda Tüp Bebek Tedavisine Başvurulur?
- Erkekte ciddi sperm bozukluğu varsa
- Erkekte infertilite yani kısırlık varsa
- Kadının yumurta taşıyan kanalları yani her iki tüpü de tıkalıysa veya işlevini yerine getiremez durumda olduğundan tubal faktörden dolayı gebe kalınamıyorsa
- Kadının geçirmiş olduğu cerrahi operasyondan dolayı tüplerinde ve yumurtalıklarında ciddi yapışıklıklardan veya hasardan dolayı gebe kalınamıyorsa
- Kadına çikolata kisti veya endometriozis tanısı konduğundan dolayı gebe kalamıyorsa
- Kadına ileri düzeyde yumurta artırıcı yani gonadotropin hormon tedavisi uygulanmış, aşılama yapılmasına rağmen gebelik elde edilememiş açıklanamayan infertilite durumlarında
- Yetersiz yumurtalık rezervi tanısı olan, FSH yükselmesi veya AMH düşüklüğü tanısı konan kadınların gebe kalamaması durumunda
- İleri yaştan dolayı gebe kalınamıyorsa
- PCOS gibi ciddi yumurtlama tanısı konduğu için gebe kalınamıyorsa
- Yumurta gelişimini sağlayan FSH, LH, östrojen hormonlarının aşırı düşük olması, hipogonadotropik, hipogonadizm gibi yumurta gelişimini artıran tedavi alınması durumlarında tüp bebek tedavisine başvurulmaktadır.
Tüp Bebek Tedavisini Gerektiren Özel Tıbbi Durumlar Nelerdir?
Yumurtalık fonksiyonlarına olumsuz etki eden ve üreme fonksiyonuna hasar verebilecek kanser cerrahi operasyonları, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavi yöntemleri uygulanmadan evvel yumurtaların ya da embriyoların dondurulması işleminin gerekli olduğu onkofertilite uygulamaları özel tıbbi durumlar arasındadır.
Çiftin daha önceden olan çocuğunun tedavisi için uygun donör bulunamıyorsa, kök hücre ya da ilik naklinin yapılabilmesi için HLA uygun kardeş doğumunun zorunlu olması da özel tıbbi durumlar arasındadır.
Çiftlerde DMD, SMA, translokasyon gibi bilinen tıbbi genetik sağlık problemleri durumunda tüp bebek tedavisi ile elde edilen embriyolardan embriyo biyopsisi ve preimplantasyon genetik tetkik (PGT) yapılarak genetik tetkik sonucunda sağlık olduğu tespit edilen embriyonun transfer işlemiyle gebelik tavsiye edilen durumlarda özel tıbbi durumlar arasındadır.
Tüp Bebek Tedavisi Hangi Riskleri İçerir?
Tüp bebek tedavisinin içerdiği riskler, uygulanan tedavi yöntemine veya yapılan işleme bağlıdır. Tüp bebek tedavisinin içerdiği en önemli risk ise yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromu da denilen ovaryan hiperstimulasyon (OHSS) sendromudur. Bu sendromunda çeşitli aşamaları vardır. Bu sendromun hafif formları ayakta atlatılsa da ağır formlarında hasta hastaneye yatarak tedavi görmelidir. Hayati risk doğuracak ciddi formlara ise çok nadir rastlanmaktadır.
Bu sendrom dışında tüp bebek tedavisinin en önemli riskleri arasında cerrahi işlemden kaynaklanan kanama, anestezi işleminden kaynaklı minimal riskler ve enfeksiyon yer almaktadır.
Tüp bebek tedavisinde çoğul gebelik riski de bulunduğundan dolayı tüp bebek tedavisi sonucunda gebe kalan anne adaylarının takibi daha yakından yapılmalıdır.
Tüp Bebek Tedavisinde Gebe Kalma Şansı Nedir?
Tüp bebek tedavisinde gebe kalma şansını etkileyen çeşitli faktörler vardır. Tüp bebek tedavisinin ardından embriyo transfer işleminin uygulanmasından iki hafta sonra yapılan kan testinde sonucun pozitif olması tüp bebek tedavisinin başarıyla sonuçlandığını gösterse de bu kriterin yeterli olduğu söylenemez.
Tüp bebek tedavisinin başarıyla sonuçlandığını gösteren bir diğer faktör ise klinik gebelik oranıdır. Embriyo transfer işleminden üstünden yaklaşık 3-4 hafta geçtikten sonra rahim içerisinde yani uterus da gebelik kesesinin ve embriyonun gözlemlenmesine klinik gebelik denilmektedir.
Tüp bebek tedavisinin kesin olarak başarıyla sonuçlandığının ifade edilebilmesi için ise canlı bebeğin eve götürülmesi gerekir. Gebelikle sonuçlanan tüp bebek tedavisinin zamanında gerçekleşen doğumla sonlanması sonucu çiftin canlı bebeğini kucağına alması kesin başarıyı ifade eder. Tüp bebek tedavisinde çok sık ifade edilen başarı oranları hem dünyada, hem de ülkemizde bu farklı faktörlerle ifade edilir.
Kıbrıs tüp bebek tedavisinde başarı etkileyen başlıca faktörler arasında infertilite nedeni, anne adayının yaşı, anne adayının rahmine transfer edilen embriyo sayısı başı çekmektedir. Mesela anne adayının yaşının genç olması ile 40 yaş üstünde olması gebelik şansını etkileyen en önemli faktördür. Yine yumurta rezervi az olan bir anne adayı ile normal olan bir anne adayının gebe kalma şansı aynı değildir. İlk tüp bebek tedavisinde genç bir anne adayına embriyo transfer edildikten sonra gebeliğin gerçekleşme ihtimali yaklaşık yüzde 50 ve üstünde iken, 35 yaşından küçük olan anne adaylarında bu oran yüzde 35-38 seviyelerinde, 40-42 yaş aralığında olan anne adaylarında ise başarı oranı yüzde 9-10 seviyelerindedir.
Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Hangi Faktörler Etkiler?
Tüp bebek tedavisinde anne adayının yaşının başarıyı etkileyen en önemli faktör olduğu uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Çünkü anne adayının yaşının yumurtalık rezervinin yanı sıra yumurta kalitesi bakımından da çok önemli olduğu bilinmektedir. Çünkü kadının yaşı ilerledikçe yumurta sayısı azaldığı gibi yumurtanın kalitesi de düşerek kötüleşmektedir. Yumurta sayısının fazla olması ve kalitesinin yüksek olması kaliteli embriyo elde etme şansını yükselttiği için gebe kalma oranı da doğal olarak yükselmektedir. 35 yaşını geçen kadınlarda yumurtalık rezervi hızla azaldığı gibi gebelik şansı da düşer. Bundan dolayı doğal yollardan gebelik elde edemeyen çiftler hiç vakit kaybetmeksizin uzman bir hekime başvurarak infertilite ve tüp bebek tedavisi ile ilgili kontrolden geçmelidir. Tüp bebek tedavisinde erkek hastalar için her ne kadar kesin bir yaş sınırı konulmamış olsa da bu konu ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalar, erkeğin yaşının ilerledikçe semen kalitesinin olumsuz etkilendiğini göstermektedir.
Tüp bebek tedavisinde yumurtalık rezervi haricinde başarıyı etkileyen bir diğer önemli faktör ise embriyonun transfer işleminin yapılacağı sağlıklı bir endometrium, diğer bir ifadeyle rahim yatağının olmasıdır. Rahimde yani uterus denilen bölgede veya yumurtalık ve tüplerde rahim anormallikleri, miyom, rahimde perde, polip, hidrosalpinks, endometrioma, adenomyozis gibi herhangi bir sağlık problemi tespit edilmesi halinde tüp bebek tedavisine başlamadan evvel bu sağlık problemlerinin tüp bebek uzmanınca değerlendirilerek tedavisinin yapılması gereklidir.
Tüp bebek tedavisini zorunlu kılan infertiliteye neden olan faktörde tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Anne adayında yumurtalık rezervi az ise bundan kaynaklı gene kalma şansı düşse de birden fazla uygulamayla yumurta havuzu oluşturulması gebe kalma şansını yükseltir.
Erkekten kaynaklı infertilite faktörü de tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen olumsuz faktörler arasında yer almaktadır. Böyle bir sağlık problemiyle karşılaşıldığı zaman kaliteli sperm seçilebilmesi için mikroçip yöntemi kullanılabileceği gibi döllenme artırıcı tedavi yöntemleri de başarı şansını artırabilir.
İnfertilite nedeni hastadan hastaya farklılık gösterdiği için tüp bebek tedavisinde başarı oranı da hastadan hastaya değişmektedir.
Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen bir diğer önemli faktör ise anne rahmine transfer edilen embriyonun sayısı ve kalitesidir. Ülkemizde embriyo transfer işleminde anne rahmine transferi yapılacak embriyo sayısı hastaların yaşına ve deneme sayısı dikkate alınarak yasalarla düzenlenmiştir.
Tüp bebek tedavisinde başarı şansının ilk 3-4 tüp bebek denemesinde çok daha yüksek olduğu bilimsel araştırmalar ile ispatlanmıştır. Bu nedenle de tüp bebek tedavisinin özellikle ilk denemelerinde alanında uzman ve tecrübeli bir uzmana başvurulması önemlidir.
Tüp Bebek Tedavisinde Erkek Faktörü Ne Kadar Önemlidir?
Tüp bebek tedavisinde erkek infertilitesi de gebe kalma şansını etkileyen önemli faktörler arasında yer almaktadır. Erkekte infertiliteye neyin neden olduğu çoğu zaman açıklanamasa da erkekte infertiliteye neden olan bazı faktörler şöyle sıralanabilir;
- Genetik etkenler
- Testisten kaynaklı sağlık problemleri
- Enfeksiyon hastalıkları
- Hormonal sorunlar
- Çevresel etkenler
- Sigara ve alkol kullanılması
- Kimyasal maddelere maruz kalma
- Erkeğin kilosunun fazla olması
Erkeğe infertilite tanısının konması için 3-5 gün boyunca uygulanan cinsel perhizin ardından mastürbasyon yöntemiyle verilen semen örneğindeki sperm sayısı, spermlerin hareketliliği, şekli ve yapısı değerlendirilmelidir. Sperm sayısı az, sperm hareketliliği düşük veya spermde yapısal şekilsel anormallikler tespit edilmesi halinde infertilite ve tüp bebek tedavisine gerek duyulabilir.
“Azospermi” denilen semen kontrolü sonucunda hiç sperm bulunamazsa erkeğin ayrıntılı muayenesinin ve tetkiklerinin yapılması zorunludur. Bu tür infertilite problemi olan erkeklerde erkek yumurtalığından yani testisten cerrahi operasyonla sperm elde edilmesi yöntemi uygulanarak sperm elde edilir.